Sanki, zeytinyağının ilk çıkarıldığı zaman duyduğu heyecana benzer bir ışık dolmuştu içine. Sanki, ilk damlanın verdiği heves, o hevese karşı içinden yükselen o ilk sesti bu. Sanki, sert zeytin yaprağına vuran ilk şefkatli sabah ışığı, güneşin hemen ilk kez, ilk meyvenin üstünde dolaşması, ilk buruşma, ilk renk değiştirmeydi bunun adı.
Bir külah dondurma tüm buzları eritebilir.
Ödüllü yazar Müge İplikçi, yeni çocuk romanında, okurlarını yeraltı karanlığından güneşli zeytin bahçelerine çıkarıyor. Zeytinliklerin yok edilmesi ve maden kazaları gibi acıtıcı konuları, umut ve sevgi dolu bir pencereden aktaran yazar, yaşamı ve dayanışmayı yüceltiyor. Zengin dil kullanımı ve gerçekçi karakterleriyle dikkati çeken roman, sorunlarla baş etmenin; geçmişe inat, yeni öyküler yazabilmenin gücünü duyumsatıyor.
Konu Özeti
Babasını maden kazasında yitirmiş Seher, annesiyle birlikte Zerrin Hala’sının yanına sığınmış, hem yaşamlarını hem de zeytin ağaçlarını korumaya çalışır. Çevredeki tüm zeytinlikleri yok etmeye kararlı Hulki Sungur yetmezmiş gibi, havuz problemleri de Seher’in canını çok sıkmaktadır. En yakın arkadaşı Saniye ile birlikte yedikleri dondurmanın tadı, yepyeni ve beklenmedik olaylara neden olacaktır. Zerrin Hala ve Seher, yaşamın “çoktan seçmeli” sorularını çözebilecek midir?..