Ziller çaldı, kitaplar açıldı!

Yaz tatili geldi geliyor derken, geride kaldı bile. Yaz kitapları okundu, okunamadı, şimdi de çoluk çocuk sanata, edebiyata da zaman ayırabileceğimiz okul günleri, güz ayları başladı. Okul güzeldir; arkadaşlar, yeni bilgiler, merak uyandıran projeler, eğlenceli oyunlar, sanatsal etkinlikler ve elbette, kitaplar…

Özellikle okulu anlatan kitaplarda hep bir muziplik, neşe, hep arkadaşlık, çekişme ama illaki öğrenmenin mutluluğu olsun isteriz. Okul böyle olsun istememizdendir bu. Okulu ele alan, okulda geçen, okula değen yığınla kitap, öykü… En çok akılda kalanlardan bir grup, Amerikalı ünlü yazar Andrew Clements’in, hepsi de okulda geçen, birbirinden ilginç altı kitabı. Bunun Adı Findel, Konuşmak Yok!.. Hepsi de, usta çevirmen Mine Kazmaoğlu’nun leziz dilinden (Günışığı Kitaplığı). Hepsinde çocuklar, eğitimin hasar veren kalıplarını kırmayı başarıyor; hep de öğretmenlerle birlikte. Çocukların gücü kadar öğretmenlerinkine de inanan bir yazar Clements. Ülkemizde –hele ki büyük kentlerden uzak okullarda– öğretmenlerin çocuklar için bir aile olabildiğini düşünürsek, bu kitapları çocuklarla okumanın yararı daha açıklık kazanıyor.

Usta yazarlarımızdan Necati Güngör’ün öğretmenlik mesleğinin benzersizliğini sıcacık öykülerle hatırlattığı Sevgili Öğretmenim adlı öykü kitabını da burada analım hemen. Necati Usta da, her zamanki gibi, vefayı fısıldıyor bize. Hepimizin yaşamında iz bırakan sevgili öğretmenlerimize selam olsun.

Okul deyince, çocuk edebiyatında başka neler neler yok ki! Hemen akla gelenlerden biri, Andersen Ödüllü ünlü yazar Erich Kästner’in yatılı okul öyküsü, Uçan Sınıf (çev. Şebnem Sunar, Can Çocuk). Ta 1933’ten günümüze, hâlâ sevilen bu romanı, Almanya’nın güneyinde, tepesi karlı dağın eteğinde kaleme aldığını anlatıyor yazar. Babasının New York’tan tek başına gemiye bindirip Almanya’ya yolladığı bir çocuğun yatılı lisede yazdığı “Uçan Sınıf” adlı oyun, lisedeki yaşam ve rakip okulun oyun provalarını sabote etmesi…

Çocuklar eğlenceli, maceralı kitaplar okumak istiyorlar; kitabın “yararlı” olması, ne onların ne usta yazarların derdi. Birlikte hayaller dünyasında kaybolup gitmek, kurgu yaşamlarda heyecana yelken açmak çocukların ve onları en iyi anlayan yazarların keyif adası. Her kitabını büyük küçük hepimizin severek, keyifle okuduğu Behiç Ak da böyle bir yazar. On kitaplık Gülümseten Öyküler dizisindeki Pat Karikatür Okulu’nda (Günışığı Kitaplığı) yine pek çok konuyu bir araya getirmiş. Okullarda çocukların birbirlerine isim takma merakıyla başlayan roman, dış görünüşün aşırı önemsenmesini gözümüze sokmadan gözümüze sokarken, karikatürün, mizahın yaşamlarımızdaki önemini duyumsatıyor, gülümsetiyor. Hem eğlenceli, hem de düşün düşün dur. Üstelik bu kitapla sanatçı, çocukları “ÇizeYaza” sayfasına katılmaya, yazıp çizdikleri öyküleri ona yollamaya davet ediyor.

Büyük mizah ustalarımızdan Rıfat Ilgaz’ın Bacaksız dizisi, geçmiş yıllara ait görünse de, hem kahramanımız aklıevvel Basri’nin haylazlıkları keyifle okunuyor, hem de yazarın dil ve anlatım becerisi, özellikle Türkçe’yi öğrenmek isteyenlere benzersiz yarar sağlayacak ustalıkta. Dizinin 3. kitabı Bacaksız Okulda (İş Bankası Kültür Yay.) Fesleğen Sokağı’ndaki okulların açılma telaşını ve Basri’nin 1. sınıfa başladığı ilk günleri, arkadaşlarıyla, öğretmeniyle ilişkilerini anlatılıyor. Gülümseyerek okunması garanti bir kitap. Rıfat Ilgaz ustanın kitaplarının yeni baskılarını, bundan böyle Kırmızı Kedi Yayınevi’nin yapacağını da burada paylaşalım.

Çağdaş edebiyatımızın en önemli öykücülerinden Cemil Kavukçu da çocuk edebiyatına emek veren yazarlardan. Köprü Kitaplar koleksiyonunda yer alan Yolun Başındakiler adlı romanı, ortaokula başlayan taşralı bir çocuğun heyecanını, Anadolu’da kızların okula gidememesi sorununun yakıcılığını, eski eğitim sisteminin çocuklarda hasara neden olan sert yöntemlerini ve arkadaşlığın yaşamlarımızdaki vazgeçilmezliğini nefis bir dille anlatıyor. Aslında yazarın derdi bütün bunları anlatmak değil de, yüreğe dokunan bu öyküyle okurunun belleğinde şefkate, sevgiye dair iz bırakmak mutlaka. Edebiyat kitabının gücü de bu izde saklıdır zaten; çocuğu değiştiren, dönüştüren bu izde.

Yeni yeni kitaplar çıktı geldi matbaalardan, çocuklar için bu yıl yeni öyküler, romanlar yazıldı. Farklı meraklara uygun türlerde koleksiyonlar oluşturuldu. Okul zili çaldığına göre, arkadaşlarla kitap değiş tokuşu için harika zamanlar başladı demektir. Kitaplar, kütüphaneler bizim. Okumanın sessizliğine ihtiyacımız var. Hadi!

Scroll to Top
Scroll to Top