Çocuklarımızdan yanılsamalar!

Özellikle özel okulların 6, 7 ve 8. sınıf öğrencileriyle yaptığım “İstanbul Sohbetleri” programında en etkileyici tartışmalar “gecekondu” (yani bu dev dünya kentindeki temel sorunlardan biri olan plansız yapılaşma-büyüme) konusuna odaklanıyor. Sanmayın ki, bu sorun enine boyuna tartışılıyor! Tam tersine, çocuklarımızın zihinlerinde sağlıksız biçimde, kulaktan dolma birikmiş, son derece tehlikeli bir yanılsama dile geliyor. Ben de daracık bir zaman diliminde bu yanılsamanın yerini gerçeğe bırakması için çabalıyorum.

Özel okullarda çok ciddi maliyetler karşılığında okuttuğumuz, gelecekte yüksek başarılarını dilediğimiz, buluğ çağının eşiğindeki pırıl pırıl çocuklarımızın büyük çoğunluğu, İstanbul nüfusunun neredeyse yarıdan fazlasını barındıran plansız yapılaşma (eski deyişle “gecekondu”) alanlarında oturan büyük çoğunluğun, kentteki hırsızlık, cinayet, soygun vb. tüm kötü ve yanlış işlerden sorumlu olduğuna inanıyor! İnsanın çevresiyle, dış dünyayla etkileşime en açık olduğu, aynı zamanda da kendine ait ilk “sabit düüşnceleri” yaratmaya başlayacağı o çok değerli ilk gençlik yıllarına adım atan çocuklarımız, milyonlarca insanın hırsız, katil, yani “kötü” olduğunu sanabiliyor!

Tartışma programlarımda bu gerçeklikle yüzleştiğimde, öğretmenlerimiz de dehşete kapılıyor, ben de. Ama benim dehşetimi gösterme hakkım yok. İstanbul Masalı’nın son 30 yılında bunca insanın büyük kente göç etmesine neden olan devlet politikalarını; sanayileşmenin ve plansız yapılaşmanın yarattığı doğal sonuçları; gittikçe büyüyen yoksullukla birlikte insanların eğitim, sağlık ve can güvenliği gibi en temel haklarından bile nasıl yoksun kaldıklarını yarım saat içinde anlatmak mümkün mü?.. Onlara yaşadıkları kentte gördüklerinin ardında saklı, henüz bilinmedikleri, ama hem ailelerinin hem kendi yaşamlarını birinci derecede etkileyen, iyi ya da kötü gerçekleri bir an önce keşfedebilmelerine yardımcı olacak İstanbul Masalı gibi daha nice kitap yazmak gerek.

İşte, çocuk kitaplarının sevilen ressamı, sevgili dostum Betül Sayın bunu yaptı. Yazdığım İstanbul Masalı’nı resimlediği günlerde, onunla heyecanlı ve yorucu bir çalışma sürdürmüş, yaptığımız işten, ortaya çıkan kitaptan büyük keyif almıştık. İstanbul’u 8 yaşın altındaki küçüklerin de okuması/dinlemesi gerektiğine inanan yayınevimiz, Betül’ün, İstanbul Masalı’ndan yola çıkarak hazırladığı 5 Çocuk 5 İstanbul projesini hemen ve coşkuyla yayımladı. Kitapta yer alan 5 bölüm, bugün İstanbul dediğimiz çok geniş kentsel alanda, günümüzden geriye doğru 5 farklı tarihsel dönemde yaşayan 5 çocuğun öyküsünü anlatıyor.

Bu tür kitaplar sayesinde, çocuklarımızda biriken, ama farkına bile varmadığımız nice yanılsamayı ortadan kaldırmak, gerçeğin ayırdına varmaları için irili ufaklı umut ışıkları yakabiliriz belki. Çocuklarımız, Türkiye’ye yön veren bu büyük kenti anladıkça, ülkelerini, ailelerini ve kendilerini de daha kolay, daha gerçek algılamaya başlayacaklar. Her şey birbirine bağlı; insanlar kentleri kurar, kentler insanların yaşama biçimlerini etkiler… Çocuklarımızla, öğrencilerimizle birlikte okuyabileceğimiz böylesi nice güzel kitaba!

Scroll to Top
Scroll to Top