2. yarıyıl başlarken…

Eğitim öğretim dünyamızda 2. yarıyıl başladı. Bir yanda; eğitim sorunlarımızın ve ülke meselelerinin ailelerin, eğitimcilerin sırtında yarattığı koca kambur gitgide ağırlaşıyor. Bir yanda; çocukların, gençlerin bugünden hızla uzaklaşan gelecek hayalleri gözlerinde daha parlak ışıyor.

Önümüzde zorlu bir 2. yarıyıl var. Genel seçim sürecinin ülkeye gül bahçesi vadetmediği açık. Yine de yaşama sevincimizi diri, umut sepetimizi dolu tutmanın yollarını birlikte bulacağız. Bunun için, nerede olursak olalım, ne iş yaparsak yapalım, şanslılarımız en büyük desteği edebiyattan ve felsefeden alacak.

* * *

Çıtır Çıtır Felsefe dizisinin (Günışığı Kitaplığı) yeni çıkan 27. kitabı Olmak ve Sahip Olmak’ta yazar Brigitte Labbé şöyle diyor: “Alışkanlıklarımız birer yaşam biçimidir. Bugün kim olduğumuzu şekillendiren, onlardır.”

Sonra, usulca elimizden tutup bize yolu gösteriyor: “Alışkanlıklarımızı değiştirebiliriz. Yani olduğumuz kişiyi değiştirebilir, olmak istediğimiz insan olabiliriz.” Felsefeci yazar; kendimizi değiştirmek, olmak istediğimiz kişiyi yaratabilmek için varlığımızı görmeye, bunun için kendimizden uzaklaşmaya, geri çekilmeye ihtiyaç duyduğumuzu söylüyor. Kendi dışımıza doğru atmamız gereken o küçük adımın bilinç olduğunu hatırlatıyor.

Evet, bilincimiz her şeyi değiştirebilme gücüne sahip. Yapmamız gereken, kendimizi sürekli keşfetmeye çalışmak, her zaman kendimizi yeniden inşa etme olanağımız bulunduğunu ve var oluş biçimimizi seçebileceğimizi unutmamak.

* * *

Baştacım şair Gülten Akın, “Ağır, çok ağır bir dünya!” derken ne çok haklı. Ama, “Deli Kızın Türküsü” şiiri Sezen Aksu’nun albümüyle ölümsüzleşen büyük şair bu acıtıcı tespitle yetinmiyor. Beni Sorarsan (YKY) adlı şiir kitabının sonunda bakın ne diyor! “Barışarak; gücümüzü birleştirerek; insan olmanın onurunu düşünerek; toplumsal vicdanı silip parlatarak; yok ettiklerimizi, bozduklarımızı onarma yolunda ortak aklımızı kullanarak çocuklarımızın geleceğini kurtarabiliriz.”

Zorlukları, çaresizliği, korkuları yenebilmek için, böylesi bilge kalemleri çantalarımızdan, masalarımızdan, odalarımızdan eksik etmemeli. Sözcüklerin, dünyayı da, ülkemizi de değiştirebileceğine, yeniden yaşanılası kılabileceğine bir an önce kendimizi ikna etmeli, inandırmalıyız. Çocukların, gençlerin gelecek hayallerine köstek değil, destek olmayı mutlaka başarmalıyız.

2. yarıyılda hepimize kolaylıklar dilerim.

Mine Soysal

Scroll to Top
Scroll to Top