Cevap B şıkkı

 “Filler neden büyük, gri ve kırışıktır? Çünkü ufak, beyaz ve yuvarlak olsalardı aspirin olurlardı. Ufak bir fil hayal ederek ona ‘ufak bir fil’ diyebiliriz. Beyaz bir fil hayal ederek ona ‘beyaz bir fil’ diyebiliriz. Kırışıksız bir fil de ‘kırışıksız bir fil’ olur. Başka bir deyişle büyüklük, grilik ve kırışıklık, Aristoteles’in bir fili fil yapan şeyin ne olduğunu tanımlama sınavını geçemez. Çünkü, aspirin gibi ufak, beyaz ve yuvarlak bir şey fil olamaz ve böyle bir nesneyle karşılaştığımızda aklımıza, ‘Hey, ağzına attığın bir aspirin mi, yoksa alışılmamış türden bir fil mi?’ diye sormak aklına gelmez.”

1962 yılında Amerika’nın Teksas eyaletinde ortaya çıkan “Fil Esprileri” kartlarından sadece bir tanesinin yorumlanmış halini görüyoruz üstte. Bu metin, Plato and a Platypus Walk into a Bar (Platon Bir Gün Kolunda Bir Ornitorenkle Bara Girer)  adlı, Harvard’dan iki profesörün yazmış olduğu bir felsefe kitabından alıntıdır. Bu felsefespri kitabının Mantık bölümünde biricik “Holmes-Watson-Çadır” hikâyesi de yer alır. Buradaki mantık kokan şaka, ilk okunduğunda test kitaplarından, matematik formüllerinden yüzyıllarca yaşlanmış yüzümüze tatlı bir gülümseme yayıyor. Tıpkı Mary and Max filmindeki “Balıklar neden sigara içemez? Çünkü çakmaklarını koyacak cepleri yoktur,” mantığı gibi. Bir fil neden bir aspirin olamaz? Gayet basit, birden çok nedeni var.

Girişteki metne bir de farklı gözle bakalım. 2011 yılındaki Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nda bu alıntı veriliyor ve şu soru soruluyor:

Bu parçada varlıkla ilgili aşağıda verilenlerden hangisi sorgulanmaktadır?

A- Zorunlu varlık/mümkün varlık ayrımı

B- Özsel/ilineksel nitelikler

C- Ana maddenin niteliği

D- Madde form ilişkisi

E- Var olma/olmama sorunsalı

İnsanın suratına buzlu su şamarı gibi bir etki bırakmıyor mu? Bunun nedeni sınava 2011’de girmiş öğrenciler tarafından “sorunun kalitesizliği, hazırlayanın tuhaflığı, metindeki ifade yetersizliği rezaleti, yazacak başka soru bulamama…” gibi durumlara bağlanmıştır. Çoğu öğrenci, sorunun iptal edilmesi için başvurmuş, ancak olumlu bir yanıt alamamış, çileden çıkmıştır.

Yıllardır, hem eğitmenler hem de öğrenciler ezbere dayalı eğitim sisteminden şikâyet ederken, buna benzer bir yorum sorusuyla karşı karşıya geldiklerinde problemi soruda ve metni yazan insanda bulmuşlar, yerden yere vurmuşlardır. Oysa “ilineksel” kelimesini, okumuş olduğu test kitabı haricinde bir kitapta görmüş, bir sözlükten anlamını öğrenmiş, bu sancılı dönemde bile kitapları elinden bırakmamış olan öğrenci soruyu doğru cevaplamıştır. Seçici soruların sadece Matematik, Geometri ve Fen kısmından geleceğini düşünen bir başka öğrenci sadece formül ezberleyip, üniversite hazırlık döneminde tek kitap okumadan, Türkçe netlerini bile sadece test çözerek yükseltmeye çalışmıştır.

Oysa hızlı ve anlayarak okuma yalnız soru bankalarıyla sağlanmaz, sağlanmamalı. Burada suç ne filin, ne aspirinin, ne de yanında Atina’nın üç büyüklerinden biriyle gezinen ornitorenkin. Onlar bizi sadece biraz gülümsetmeye ve düşündürmeye çalışmışlardı.

Ece Aydın, 12. sınıf öğrencisi

Scroll to Top
Scroll to Top