Şimdi karne zamanı

Bir karne zamanı daha geldi çattı. Milyonlarca çocuğumuzun ve gencimizin yüreği bugünlerde karne heyecanıyla çarpıyor. Yalnızca onlar mı, biz ebeveynler de aynı kıpırtılı heyecan içinde bekliyoruz karneleri. Oğlumuz kızımız, derslerini başarıyla tamamlamış mı, bu başarısı bir belgeyle sabitlenmiş mi, gönül rahatlığıyla gururlanabilir, artık bir oh çekebilir miyiz!

Elbette bir oh çekebiliriz. Çocuklarımız, büyük bir sorumluluğu başarıyla tamamladılar. Soğuk sıcak demeden dokuz ay boyunca her gün okula gittiler, seçme şansları olmadan sevdikleri ya da sevmedikleri bütün derslere girdiler, anladıkları ya da anlamadıkları bir dolu bilgiyle sarmalandılar. Üstelik tüm bunları, tıpkı bizim yetişkin yaşamlarımızdaki gibi sosyal dinamiklere sahip bir sınıf, bir okul içinde yaptılar. Farkında olmasalar da, öğretmenlerle, okul yöneticileriyle ve diğer öğrencilerle ilişkilerini yönettiler. Yaşıtları arasında “ezik” olmamak için uğraşırken, öğretmenlere her daim çalıştıklarını göstermek zorundaydılar. Okul idaresinin beklediği disiplin kurallarına uymaya çalışırken, arkadaşlarıyla güzel vakit geçirmek istediler… Kimi âşık oldu, kimi üzüldü, kimi haksızlığa uğradığını düşündü, kimi çok çalıştı kimi daha az… Bazı gün çok kolay bazı gün çok zor geçti…  Tüm bunların arasına sınavlar girdi, “başarı”larını göstermek için ter döktüler.

MEB’in sürekli değişen uygulamalarıyla artık takibi imkânsız hale gelen eğitim sistemimiz, çocuklarımızın geleceğini not üzerine inşaa etmeye zorluyor. Onlar için iyi bir gelecek hayal eden biz ebeveynlerin de beklentisi doğal olarak yüksek notlara ve başarı göstergesi bir karneye kilitleniyor. Çocuklarımız başarılı olsun, karnesi yıldızlı notlarla dolu olsun istiyoruz. Böylece daha iyi liselere, üniversitelere gidebilsinler, harika bir işe sahip olup çok para kazanabilsinler istiyoruz.

Yirmi yıldır çocuklar ve gençler için çalışan ergen annesi bir yayıncıyım. Onlar için kitap seçerken dünyalarını iyi izlemek, anlamaya ve tanımaya çalışmak zorundayız. İşim nedeniyle çok şanslı bir anneyim ben. Her birinin eğilimlerinin, yeteneklerinin, öğrenme şekillerinin ve yaşamdan beklentilerinin ne kadar farklı olduğunu daha sık hatırlıyorum. Çocuklarımızın gerçek başarısı, karne notlarının ötesinde, kendi kapasiteleri, tercihleri ve yetenekleri doğrultusunda oluşturacakları yaşam başarısında saklı esas olarak. Ebeveynler olarak bizlere düşen görev, bu yolda onlar tuğlaları üst üste koyarken evlatlarımızı desteklemek, onlara güvenmek ve hayatın karne notlarından ibaret olmadığını unutmamak.

Uzun bir eğitim öğretim yılını bitirdiler, yaşamlarına bir yıl daha deneyim eklediler. Şimdi karne zamanı. Notları ne olursa olsun, şimdi çocuklarımızı karneleriyle birlikte kucaklama zamanı.

Scroll to Top
Scroll to Top