Eğitimde Edebiyat Seminerleri

6. Eğitimde Edebiyat Semineri

4 Mayıs 2013, FMV Işık Ortaokulu

Günışığı Kitaplığı tarafından 4 Mayıs’ta FMV Işık Ortaokulu’nda altıncı kez düzenlenen Eğitimde Edebiyat Semineri’ne Türkiye’nin dört bir yanından gelen 300’e yakın öğretmen, kütüphaneci ve eğitim yöneticisi katıldı.

EES6-MSÇağdaş çocuk ve gençlik edebiyatının uzman yayınevi Günışığı Kitaplığı’nın eğitimciler için düzenlediği Eğitimde Edebiyat Seminerleri’nin altıncısı, 4 Mayıs 2013 Cumartesi günü FMV Işık Ortaokulu’nun katkılarıyla gerçekleşti. Öğretmen, kütüphaneci ve eğitim yöneticilerinin yoğun katılım gösterdiği seminerde, usta konuşmacılar çocuk ve gençlik edebiyatının ana başlıklarını tartışmaya açtı; öğrencileriyle yaratıcı okuma uygulamaları gerçekleştiren öğretmenler özel sunumlarıyla meslektaşlarına yol gösterdi.

Günışığı Kitaplığı Genel Yayın Yönetmeni Mine Soysal’ın yönettiği seminer, FMV Işık Eğitim Kurumları Genel Müdürü Erdoğan Bozdemir’in açılış konuşmasıyla başladı.

EES-NNAkademisyen, çevirmen, yazar Yard. Doç. Dr. Necdet Neydim, eğitim, edebiyat ve “kullanma” sözcüklerini bir araya getirdiğimiz zaman ortaya çıkan durumu ciddi bir “kaos” olarak tanımladı. Çocukla ya da gençle iletişim kurmanın ilk adımının, kendi kafamızda yer alan figürlerden kurtulup, onları kendi gerçeklikleri içinde tanımlayabilmek olduğunu söyleyen Neydim, çok konuşup hiçbir şey söylememenin, iletişim olarak tanımlanamayacağının altını çizdi. Çocuğu ya da genci tanımlarken, ne kutsallaştırmanın ne de yerin dibine batırmanın doğru olduğunu ifade eden yazar, ancak onu tanırsak anlayacağımızı, ancak anlarsak iletişim kurabileceğimizi, ancak bu şekilde onunla birlikte yürüyüp hayat denen yolculuğa çıkabileceğimizi vurguladı. Okulu bir “özgürleşme alanı” olarak betimleyen moderniteye karşın, bugün bir fabrikasyon alanına dönüşen okullarımızda öğrencilerin de öğretmenlerin de özgür olmadıklarını ifade etti. Çocuğu kimlikli, kişilikli yapmanın onu şımartmak olmadığını hatırlatan Neydim, “tüketici okuma” yani “okumuş olmak için okuma”nın yanlışlığını vurguladı. Okuma kültürünün, bir nitelik ve amaçsallık barındırdığını; nicelikten bağımsız olduğunu belirtti. Edebiyatın eğitimde “kullanılamayacağını”, çünkü edebiyatın bir araç olmadığını söyleyen Neydim, eğitimin edebiyatı araçsallaştırdığını, bir “değerler sistemi” haline getirdiğini, bu değerler ışığında tahrif ve sansüre ortam sağladığını ifade etti. Edebiyatın ahlakçı değil, ahlaklı olduğunu, çünkü olanı olduğu gibi anlattığını belirten Neydim, ahlakçılığın, gerçeği değiştirdiği için esasında en büyük ahlaksızlık olduğunu söyledi. Çocukları sakınmamız gereken esas tehlikenin edebiyatta değil, uluorta söz sözleyen yetişkinlerde olduğunu vurguladı. Bir edebiyat öğretmeninin, öğrenciden “kendi kafasındaki cevabı” bekleme hakkına sahip olmadığını, çünkü edebiyatın böyle bir şablonu kaldıramayacağını dile getirdi. Edebiyatın, kuralların öğretildiği bir alan olmadığını, kendini söze dökmek olduğunu hatırlatan Neydim, edebiyatta çocuğun sözünün ve çocuğun ta kendisinin olduğunu söyledi. Edebiyat onlar için cazip kılınmadıkça, çocuğun edebiyatı değil, öğretmeni okuyacağını belirten Neydim, metinlerin hiçbir şekilde okur üzerinde iktidar kuramayacağını, her zaman eleştirilmeleri gerektiğini, sadece mekanik özellikleri üzerine konuşmanın yeterli olmadığını hatırlattı ve sözlerine, öğretmenlere çocukların birikimlerini yok sayan birer “silgi” olmamalarını öğütleyerek son verdi.

EES-FH.MB“Dil gönüllüsü” usta yazar Feyza Hepçilingirler, Dr. Müren Beykan’ın moderatörlüğünde gerçekleşen sohbette, fantastik, bilimkurgu gibi türler hakkında verdiği aydınlatıcı bilgilerin ardından, çocukları edebiyatın büyüsüyle buluşturmanın püf noktalarını paylaştı. Çocuklarımızın hayal gücünü harekete geçiren şeyleri elimizin tersiyle itmeden önce oturup bir düşünmemiz gerektiğini söyleyen Hepçilingirler, yaşadığımız görsel çağında çocuğu kitaba ısındırmanın zorluğundan söz etti. “Normalde kitap okuyan biri değilim,” cümlesinin git gide revaçta olduğu günümüzde, kitabı bir zevk öğesi haline getirmenin önemine değinen yazar, “kitap okuma cezası” nedeniyle kitaptan soğutulmuş insanları hatırlattı. Bir kitap alışkanlığı yaratmak için, çocuğun ve/veya gencin ilgi alanlarına göre seçilmiş kitaplara öncelik vermenin şart olduğunu belirten Hepçilingirler, yine de “iyi kitap”ın ille de “kolay okunan”a indirgenmemesi gerektiğinin altını çizdi. Teknolojinin gelişimine bağlı korkuları bir kenara bırakmayı öneren yazar, fotoğraf resmi, sinema da tiyatroyu nasıl öldürmediyse, internetin de kitabı öldürmeyeceğini söyledi. Söyleşide, çocuğu fantastik edebiyatla buluşturmaktan korkmanın, çocuğu aptal yerine koyan bir yönü olduğu vurgulandı. Edebiyatın amacının eğitmek olmadığını söyleyen Hepçilingiler, iyi bir edebiyat yapıtının insanları “insan olarak” kendiliğinden eğiteceğini, Sait Faik’in ifadesiyle “saat sorulabilir insan” olmakta yardımcı olacağını belirtti.

EES6-ABinyEdebiyatımızın usta kalemi Adnan Binyazar, okuma yazma kültürünün insanın dilsel ve düşünsel varlığını nasıl biçimlendirdiği üzerine ufuk açıcı bir konuşma yaptı. 1950’lerdeki Diyarbakır’ın nasıl bir kültür merkezi olduğuyla söze başlayan yazar, dönemin halkevlerinin bilimsel bir çalışmaya bile olanak tanıyacak çeşitlilikteki kütüphanelerinden söz etti. Türkiye’de uygarlığın üç simgesi olan edebiyat, resim ve müziğin geriletildiğini söyleyen Binyazar, Fareler ve İnsanlar’ın müstehcen kabul edilmesinin, uygarlık karşısında bir utanç olduğunu belirtti. Okullarda resim dersi diye bir şeyin kalmadığına ve resim öğretmenlerinin okullardan neredeyse kovulduğuna dikkat çeken yazar, tarihle övünmenin bir sığınma olduğunu, toplumu asıl yüceltenin ise bugün ürettiklerimiz olduğunu vurguladı. Kümeslerin bile gökdelene dönüştüğü ülkemizde, kültür merkezlerinin boynu büyük, neredeyse harabeye dönmüş bir halde beklediğini hatırlattı. Çocuklara zamanında dayatılan komünizm düşmanı ve kafatasçı dergileri hatırlatan yazar, köy enstitülerine vurulan darbenin ülkeye nasıl bir zarar getirdiğinden söz etti. “Hiçbirimiz yetmesek, kadının gücü Türkiye’ye yetecektir,” diyen yazar, aydınlaşmanın kurumlarla ve kurumlaşmayla mümkün olabileceğini söyledi. Görüşlerde yaşadığımız hiçbir karşıtlığın, bu kurumlaşmaya engel oluşturmadığını vuguladı. Dil kurumunu kutsal bir kurum olarak tanımlayan yazar, faşizmin de ilk darbeyi dile ve tarihe vurduğunu hatırlattı. Okumanın bir tutku olduğunu anılarla anlatan yazar, “Edebiyat öğretmez, ama edebiyatın öğrettiğini de hiçbir şey öğretmez,” vurgusuyla konuşmasını sonlandırdı.

EES6-SOEğitmen, yazar Sedef Örsel, resimli öykü kitaplarıyla yapılabilecek yaratıcı okuma uygulamalarını dünyadan örneklerle aktardı. Ebeveynlerle ve ebeveyn rol modelleriyle çalışmanın önemine değinen Örsel, bugünün çocukluğunun içinde “düğmeler” ve “ekranlar” olduğunu, çocukların emek ve sabır eşiklerinin gitgide düştüğünü ifade etti. Resimli öykü kitaplarının “sihirli birer dünya”, edebi tada ulaşmada da etkili ilk basamak olduğunu ileri süren Örsel, kitapla tanışmada kinestetik deneyimin, resimlerle görsel algıyı beslemenin ve kulaklarda hoş bir tını bırakmanın verimine ve geleceğe yönelik olumlu etkisine değindi.

Deneyimli kütüphaneci Dide Karaşahin, okul kütüphanesi kurmak için gerekli işbirliklerine işaret ederken pratik çözüm önerileri de sundu. FMV Işık Ortaokulu öğretmeni Duygu Çayır, Zeynep Cemali’nin Patenli Kız romanından yola çıkarak yaptığı, engelli yaşamıyla ilgili farkındalık yaratan yaratıcı okuma uygulamasını; Fen Bilimleri Okulu Yakacık öğretmeni Şerife Dönmez ise Mine Soysal’ın Eyvah Kitap! ve Necati Güngör’ün Sessiz Yürek kitaplarından yola çıkarak hazırladığı, okumak eylemi üzerine düşündüren yaratıcı okuma uygulamasını meslektaşlarıyla paylaştı.

Seminerde, eğitimcinin nitelikli edebiyat okuru olmasının, hem öğrencilerini hem de önerdiği kitapları tanımasının gerekliliğinin; çok okumanın değil, hangi kitapların, nasıl okunduğunun artık daha önemli olduğunun sıklıkla altı çizildi. Yenilikçi söylemiyle katılımcımlara yeni bakış açıları, yeni fikirler sunan organizasyon, 2013-2014 öğretim yılında düzenlenecek yedinci seminerde buluşma umuduyla sona erdi.

PROGRAM

08:30 Kayıt ve ikram

09:30 Açılış

09:45 Yrd. Doç. Dr. Necdet Neydim
Çocuk ve Gençlik Edebiyatımız ve Eğitimde Kullanımı

10:45 Uygulama Sunumu Duygu Çayır, FMV Işık Ortaokulu
Patenli Kız Kitabıyla Bir Yaratıcı Okuma Uygulaması

11:30 Kahve molası

11:50 Uygulama Sunumu Şerife Dönmez, Fen Bilimleri Okulu, Yakacık
Eyvah Kitap ve Sessiz Yürek Kitaplarıyla Yaratıcı Okuma Uygulamaları

12:30 Sedef Örsel
Resimli Öykü Kitaplarıyla Yaratıcı Okuma Uygulamaları

13:15 Öğle yemeği

14:15 Feyza Hepçilingirler
Ergenlerle Edebiyat Arasında Köprüler Kuran Türler: Fantastik, Bilimkurgu, Polisiye…

15:05 Dide Karaşahin
Okul ve Sınıf Kütüphaneleri Oluşturmak İçin Pratik Çözümler

15:50 Adnan Binyazar
Okuma Yazma Kültürü

16:20 Kapanış

Scroll to Top
Scroll to Top