Biz küçük Japon balıkları koca okyanusta ne yapardık? Yepyeni kurallar, tanımadığımız büyük balıklar, bir yığın olta ve tuzak, tanımlanması ve ulaşılması gereken hedefler, bizim gibi yuvasından istediği zaman çıkıp, çevreyi şöyle bir turlayarak geri dönen balıkçılar için fazla karmaşıktı. Ama her şeyin bir sonu vardı işte. İstesek de istemesek de, bizim akvaryumun suyunun boşaltılma zamanı gelmişti.
Yatılı yaşamı ve lise arkadaşlığı üzerine genç dilli bir roman.
Keskin Naneli Öyküler, Hazırlıksız kitaplarıyla beğenilen Tolga Gümüşay, bu ilk gençlik romanında adını vermediği bir yatılının ağzından, yakından tanıdığı yatılı yaşamını ve 16-17 yaş gençliğinin yerinde duramayan dünyasını genç bir dille ve başarıyla aktarıyor. Okuyucu, kendini yatakhanede aynı odayı paylaşan beş yatılının kaçamakları, kederleri, beklenmedik iniş çıkışlarıyla lise yıllarının heyecan dolu günlerinin içinde buluveriyor. Lisenin son günlerinde yolları ayrılmak üzere olan gençleri anlatan romanın satır aralarında işlenen belirleyici tema, farklı kişiliklerin hoşgörü ve sevgiyle işleyen dostluğu. Pek çok okulda okuma programına giren ve öğrencilerin severek okudukları roman, Hababam Sınıfı’nın çağdaş bir yorumu olarak da anılıyor.
Konu Özeti
O, altı yıldır yatılı okuyan bir öğrencidir. Artık lise yıllarının sonuna gelmiş, diplomasını almasına beş gün kalmıştır. Perşembe gecesi, tüm son sınıf yatılılarının katılacağı unutulmaz bir veda gecesi düzenlenecektir. O ve dört arkadaşının arasında yıllardır pekişen dostluk, üniversite eğitimlerinin eşiğinde, geldikleri yol ayrımını daha da zorlaştırmıştır. Üstelik O, Bilge’ye duyduğu yakınlığın sınıf arkadaşlığını çoktan aştığının da farkındadır. Yatılı yaşamlarının son beş gününde hepsi, birlikte geçen uzun yılları yeniden anımsayacak, deneyimlerini sorgulayacak ve olgunlaşacaktır…