Çocuk edebiyatı yaşama sevinci dağıtıyor, koşun!

Kurumsallaşmış bir kitap eki –aslında bir ekten fazlası– Vatan Kitap, her sayısında bu sayfada çocuklara, gençlere ilişkin edebiyatı da kucaklayacak. Çünkü edebiyat bir bütün… yaşa, cinsiyete, döneme bağlı yargılardan tamamen azade, gerçek bir yaratıcılık alanı. Üstelik, insanın evrendeki ayak izinin –sanatın önemli bir parçası.

Çocukların en sevdiği yazarlardan, düşünür, sanatçı Behiç Ak, geçenlerde şöyle ifade etti: “Kitapçı raflarında kendine sessiz sedasız yer bulan çocuk kitapları, pek de sözü edilmeyen bu mutluluğu evlere, okullara taşımaya, yetişkinlerle çocukları aynı ortamda buluşturarak, uzun yıllardır özlenen bir şeyi başarmaya başladı…” Evet, Muzaffer İzgü, Zeynep Cemali, Yalvaç Ural, Sevim Ak, Roald Dahl, Christine Nöstlinger, Andrew Clements, Italo Calvino, Angela Nanetti, Behiç Ak ve çağdaş nice yazar ev kitaplıklarının olduğu gibi, okul kitaplıklarının da gözdesi artık.

Bu hafta raflara çıkan yeni kitabı (Tombiş Maskeli Baloya Katılmak İstemiyor) ile yine dikkatleri çekecek olan Behiç Ak sözlerini bağlarken, çocuk edebiyatının yetişkinlerle çocuklar arasındaki duvarı kaldırdığını, “çocukları yetişkinlerin dünyasının olumlu tecrübeleriyle zenginleştirirken, büyükleri çocukların saf ve temiz dünyasıyla” buluşturduğunu vurguladı. Ve işte tam da o noktada muhteşem bir umut parlıyor, değişime inancımızı harlayan bir umut: “Bu değişim, şehirlerde ve mahallelerdeki kamusal alanların geri gelmesini ya da yeniden üretilmesini sağlayabilir… Çocuk edebiyatının gelişmesi ve kabul görmesi, bize yeni bir kapıyı açıyor. Hem de her şeyin çok kötü gittiğini düşündüğümüz bir dönemde.”*

Kentsel dönüşüm başımıza çökmeden önce de insan yerleşimlerinin betonlaşması ciddi bir mutsuzluk kaynağıydı. Artık “yeşil binalar kavramı”yla tanıştık, ama beklenen hızda “yeşillenemiyor” kamusal alanlar ve mahalleler. Hatta tersine ağaçlarımızı –yüzlercesini bir anda– yitirmekteyiz. Çocuklara doğa ve hayvan sevgisi aşılamak, onları beton kütlelerin arasındaki esaretten kurtarabilmek için bir yol işaret etmek, bilinç aşılamak kimi yazarların da baş meselelerinden biri şimdi.

 

Sevin Okyay’ın Türkçesinden bir Peter Brown eseri Meraklı Bahçe, tam da bu konularda küçüklerin zihnine sızma kabiliyetiyle dikkat çekiyor. New York’un yoğun iş merkezi Manhattan’da eski tren hattı sökülmeyip, kamu yararına korunmuştur. Ayaklar üzerinde kenti kateden eski hat, tamamen yayaların dolaşımına, çiçeğe böceğe ayrılmıştır. Düş gibi, ama New York’ta başarmışlar. Kitapta küçük Liam da başarıyor bunu ve doğa yeniden betonun, çeliğin arasından filizlenip serpiliyor. Küçük Zeynepler, Aliler de başaracak, illa ki…

Doğayla insanın beraberliği en çok İtalyan edebiyatında ustalıkla işlenen bir konu. Akdenizli oluşun büyüsü serpili çocuk romanlarına, öykülerine. Ünlü yazar Nanetti’nin Yağmur Kardeşliği, kurbağaların yeni yaşam alanı aramasını eksene alan öyküsüyle güçlü örneklerden biri. Az daha büyük yaştakiler içinse, masalsı romanında (Saklıköy’ün Kuşçusu) Kadri Öztopçu, doğaya sırtını dönen insanın, hırsını, kibrini anlatıyor. Ve küllerinden doğan zümrüdüanka kuşu gibi, yeryüzünde yaşamı yeniden kuracak olan çocukları… İşte onların edebiyatı yaşama sevinci serpiyor yüreklere. İyi ki!

* Behiç Ak konuşmasının tamamı, e-dergi Keçi’nin Kış 2017 sayısında.

 

*Bu yazı, Vatan Kitap’ın Şubat 2018 sayısında, yazarın köşesinde yayımlanmıştır.

Scroll to Top
Scroll to Top