Çocuğa, gence çeşit çeşit kitap var; zenginlik budur!

Harika birer kitap okuru olan 4 ve 5. sınıf çocukları, ne zaman ki ilkgençliğe adım atıyor ve biz onlara, “yaşasın, büyüdün artık” diyoruz… işte tam oralarda bir şeyler oluyor: Gelecek kaygısının, sınav telaşının, meslek seçme bilinmezinin ardında kitaplar, gencin gözünden, gönlünden uzaklaşıveriyor. Ergenliğin gelgiti içinde az okumaya, hatta kitabı tümden reddetmeye başlıyor. Sözümüz dönüp dolaşıp bu baş edilmesi güç dönemece geliyor.

Neyse ki, gençlerin kitaba karşı zedelenen bu ilgisini onarmak için günümüz gençlik edebiyatı müthiş bir olanak sunuyor. Gençliğin sorun ve kaygılarını merkeze alan, hızlı tempolu romanlar ve öyküler yazılıyor. Günümüzde gençlerin kendileri için özel olarak yazılmış bir edebiyatı talep etmeleri doğal sayılmalı. Yetişkinliğin kapısındalar, engin edebiyat okyanusu önlerinde uçsuz bucaksız uzanıyor, ama… Sorunlarla örülü bir yumağın içinde yaşadığını, onu kimsenin anlamadığını, yaşadığı acının, tatlının, kötünün bir tek onun başına geldiğini, üstelik her şeyi ama her şeyi zaten çok iyi bildiğini düşünür genç. Dolayısıyla onun bugün ne okumak istediğine, ondan fazla kafa yormak, yayıncıları da, yazarları da ciddi biçimde meşgul ediyor.

Kitapçı raflarının yeni yüzü Hayat Pastanesi de her yaştan “genci” etkileyecek nitelikte. Şair ve yazar Çiğdem Sezer’in “Köprü Kitaplar” koleksiyonunda (Günışığı Kitaplığı) yer alan yeni romanı bu. Gençlik duyguları, aile sırları, gençliğin vazgeçilmezi arkadaşlık ve tabii, meslek seçiminde aileyle hafiften papaz olma durumları… Nefis bir Türkçe okumak, edebiyatın tadına varmak da cabası. Hepimiz için.

Gizem seven her dem gençlere bir başka öneri, çağdaş öykücülüğümüzün ustalarından Ahmet Büke’den; Mevzumuz Derin adlı gençlik romanı (ON8). Bazen aileler yalanlarla, gizlerle yaşar. Ta ki bir gün gençler, derine gömülmüşleri eşelemeye karar verene kadar. Ancak, bu define avcılığı, mutlu mesut pencereler açmayabilir yaşamlara… Büke, yalın diliyle olduğu kadar, kendine özgü metin mimarisiyle de okurlarının gözdesi. Yine hepimiz için.

Okumanın büyüsüne kapılmanın altın çağındaki 4-6. sınıflar içinse kitapçı rafları türlü çeşitli kitaplarla dopdolu. Erken yaştakiler, sevilen sanatçı Behiç Ak’ın 10 kitaplı “Gülümseten Öyküler” dizisinden (GK) herhangi birini seçip, her satırda gülümseyerek ama düşüne taşına okur. Az daha büyükler, esprili diliyle çeşitli yaş gruplarına yazan Aslı Tohumcu’nun 2 kitaplı “Eksimus Serüvenleri” (res. Elif Deneç, Can Çocuk) dizisini ya da polisiye tadında yazan Gülsevin Kıral’ın “Ömer Hepçözer Dedektiflik Bürosu” adlı 2 kitaplı dizisini (GK) okuyabilir. Ortaokullularsa, en sevdikleri iki yazardan seçim yapabilirler: Sevim Ak’ın Gökkuşağı Yazı’nı (GK) ya da Christine Nöstlinger’in Curcuna Evini (çev. Mine Kazmaoğlu, GK) güle eğlene okuyabilirler.

Her yaşın duygu ve algı dünyası farklı. İlgiler de değişiyor, zevkler de, okuma yoğunluğu da. Günün herhangi bir saatinde –mesela işten döndüğümüzde– miniklerle birlikte okumak için, kitaplarını kendi yazıp çizen sanatçı Feridun Oral’ın Bu Kış Kimse Üşümeyecek adlı resimli öyküsü (Yapı Kredi Yay.) tam bir hazine. Ormandaki hayvanların karla mücadelesi görsel bir şölen sunuyor.

 

Uyumamak için direnen miniklerle okuyacak bir kitabımız da var artık: Çocuklar ve gençler için yazdığı öykülerle, romanlarla sevilen İrem Uşar’ın Uykusunu Arayan Çocuk adlı resimli kitabı (GK) mışıl mışıl uyuma hayali sunuyor. Bir türlü uyku tutmayan çocuğun gece macerasını Merve Atılgan şahane desenlerle canlandırdı.

Zor konuları miniklerle paylaşmak istemiyor anne babalar; haklı olabilirler. Ama sanmasınlar ki, çocuklarımız masal dünyasında yaşamakta. Hepimiz kadar farkındalar olup bitenlerin ve tabii, biz ne kadar engellemeye çalışsak da, bir şeylerin güzel gitmediğini, dünyanın pek çok köşesinde çocukların ağladığını görüyorlar ekranlarda. Resimli bir öyküyle paylaşılabilir acılar; küçüklerin, barışın değerini hissetmesi sağlanabilir –Dünyanın kaç bucak olduğundan ziyade, hayatın acı tatlı bir arada yaşandığını anlatabilmek, onları güçlü kılmak için… İtalyan yazar Francesca Sanna’nın, ülkesindeki sığınmacıları dinleyerek yazıp çizdiği çok renkli kitabı Yolculuk (çev. Zeynep Sevde, Taze Kitap) iyi bir örnek.

Nefis desenleriyle tanıdığımız Amerikalı sanatçı, yazar Peter H. Reynolds’un Nokta (çev. Oya Alpar, Altın Kit.) adlı kitabı ise, çocuk ruhuna olduğu kadar, giyiniverip kurtulamadığımız katı kabullerimize de pek güzel ayna tutuyor. Kalem, fırça, ne geçerse elimize, çeşit çeşit nokta yapma isteği veriyor. Virgül de, soru işareti de olur tabii, iş ki çocuklarla, gençlerle paylaşalım!

* Bu yazı, Happy Nest Bülteni’nin Mart 2017 sayısında, Müren Beykan’ın Gönül Çelen adlı köşesinde yayımlanmıştır.

Scroll to Top
Scroll to Top